30 Haziran 2014 Pazartesi

KARLOVY VARY


Daha önceki Prag yazımda  bahsettiğim gibi, yolunuzu Çek Cumhuriyetine düşürdükten sonra görmenizi tavsiye ettiğim farklı bir şehri anlatmak istiyorum.Karlovy Vary,  Prag merkeze 75 km uzaklıkta Avrupa'nın popüler termal kentidir.Prag otogarından kalkan otobüslerle veya Prag merkezde ki tur organizasyonları ile ulaşmak mümkündür. Geçen yıl Ağustos tatilimiz sırasında arkadaşlarımla 5 saatte olsa yolumuzu Karlovy Vary’e düşürdük.










Karloy Vary yani ‘Karl’ın Banyosu’ anlamına gelen şehrin hikayesi şöyledir.Kral Karl’ın sevdiği köpeği gidilen avda ayağını balçığa saplar ve ayağı yanar, veterinerler bu duruma çözüm bulamazken, orada bulunan bir çiftçi kendisinin köpeği  iyi edebileceğini belirtir ve köpeği o bölgedeki termal kaynak ile  tedavi eder ve iyileştirir.Kral Karl köpeğinin iyileşmesi sonucu bu bölgede termal bir kent kurulmasını emreder ve kent 'Karl’ın Banyosu' adıyla günümüze kadar gelir.Karlovy Vary termal özelliğinin yanı sıra, önemli sayıda ziyaretçiye sahip popüler bir turizm kenti durumunda.

















Ayrıca Karlovy Vary’nin  bizler için ayrı bir tarihsel önemi de mevcut,ulu önder Mustafa Kemal Atatürk bir süre rahatsızlandığında Karlovy Vary de kalmış ve burada şifa bulmuştur.Hatta kaldığı otelin önüne onu anmak amacıyla bilgilendirme yazısı bile mevcut.














Karlovy Vary’nin girişine yakın bir noktaya kadar tur otobüsleri girebilmekte, fakat devamında şehrin içine büyük otobüslerin girmesi yasaktır.Ziyaretçilerin şehre rahatça ulaşmasını sağlamak amacıyla belli saatlerde sefer yapan toplu taşıma otobüsleri mevcut.Bu anlamda kent özgünlüğünü ve bir sağlık kenti olması sebebiyle doğallığını muhafaza edebiliyor.




















Şehir küçük bir vadinin içinde kurulmuş olup ortasından nehir geçen,orijinal mimariye sadık ve içinde yüzlerce oteli barındıran gizli bir cennet.İnanın insan 3-5 gün burada kalıp kafasını dinlemek ve tüm gün yeşili ve tarihi doya doya seyretmek istiyor.
























Şehrin ziyaretçileri için otel konaklamasının sorun olabileceğini düşünmüyorum çünkü her yer mimari çeşitliliğe sahip otelerle kaplı.Otel fiyatları konusunda inanın hiçbir fikrim yok ama bu kadar özgün nitelikteki otellerin normalin üstünde bir konaklama fiyatına sahip olduğunu düşünüyorum.Sanırsınız ki otel değil de her biri ayrı bir orta çağ şatosu..Karlovy Vary de konaklamayı düşünürseniz otel fiyatlarını araştırmanızı tavsiye ederim, sonrasında bütçenizde sorun yaratmasın.













Otel  ve kilise mimarisinden başınızın dönmesi geçince, şehrin olduğu gibi porselen tezgahları ve rengarenk çiçeklerle kaplı olduğunu fark edebiliyorsunuz.Malum Çek Cumhuriyetinin porselenleri meşhur, Karlovy Vary de ise termal sıcak suyun rahatça içilebilmesi amacıyla yapılmış orjİnal bardak porselenler meşhur.Termal suyu önce alttaki haznesinde ısıtan bu porselenler şehrin karakteristik satış figürü.Fiyatları ise her türlü bütçeye uygun.Bin euroyu bulan fiyatlarda var 3 euroyu bulan da.Şehirde yemek anlamında sorun yaşayabileceğinizi düşünmüyorum, ben ve arkadaşlarım yaşamadık  her bütçeye hitap edebilecek alternatifler mevcut.




















Bütün bu yazdıklarımdan altü üstü Termal bir kent daha ne olabilir diye düşünmemenizi rica ederim.Karlovy Vary gibi Avrupanın en popüler termal kenti dedikleri kadar temiz, tabiatla ve tarihle iç içe bir şehir her zaman insanın karşısına çıkmıyor.Açıkçası Karlovy Vary’i bir ağustos günü değilde kışın ziyaret etmek ve bu doğayı ve tarihi kar manzaraları eşliğinde görmek isterdim.




















Şehrin temel ulaşım aracı elbetteki tabanvay..Küçük bir kent olduğu için gezilmesi ve rahatça birkaç saat içinde hemen hemen her yerinin görülmesi mümkün.Kentin hemen ortasında termal suyun çıktığı kaynak mevcut olup, kaynak çeşitli sıcaklıklarda akan çeşmelerle donatılmış geniş bir  kompleks içinde bulunmakta.Burada ki termal suyun özellikle sindirime çok faydası olduğu bilgisini almıştık ama önümüzde devam eden yolculuğumuz olduğu için Orta Avrupa tatilini wc aramakla geçirmenin doğru olmayabileceği gerçeği ile kaynak suyundan fazlaca tatmadık.































Toplamda 5 saat kaldığımız Karlovy Vary ye dair söylemek istediklerim, Prag’a yolunuz düştükten sonra, 75 km uzağındaki bu kenti görmemenin ayrı bir kayıp olabileceği ve tarih ile doğanın ve düzenin bütünleştiği yemyeşil vadi içinde, rengarenk çiçeklerle hatta neredeyse çiçek seraları ile kaplı saklı bir cennet olduğudur.








Bu arada bahsetmeden yazımı sonlandırmak istemediğim bir husus daha var,yol arkadaşlarımdan Kirman hatırlattı iyi de yaptı.Karlovy Vary dönüşünde yolunuz üzerinde Çeklerin Pilsen Biralarının üretim fabrikasının olduğu Pilsen kentinden geçiyorsunuz.Ara durakta gayet cezbedici şekilde Pilsen biralarını sergiliyorlar,çeşit çeşit biralardan bardakta tatma imkanı mevcut.Keyifli bir tecrübe :)















İçinizdeki gezginci ruhun her dönem taze kalmasını dilerim.

Bu yazıyı yazmam da bana destek olan can tatil arkadaşlarım, Yunus’a, Ayşe’ye, Kirman’a çok teşekkür ederim.Kısacık zamanda hayata ne kadar farklı bakabilmemi sağlayacak kadar yararlı bilgi veren blog sayfası paylaşımcısı tüm arkadaşlara yürekten teşekkür ederim.
Saygılarımla

Egemen ÇINAR






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder